Dünyamızın son elli yılına baktığımızda, hele ki özellikle son 20-30 yılda baş döndürücü bir şekilde gelişen en önemli şey nedir diye sorarsak cevabımız açık olacak: Teknoloji!
Teknolojinin gelişmesi ile de alışkanlıklarımız, yaşantılarımız, hayattan beklediklerimiz ve deneyimlerimiz de değişiyor, gelişiyor. Yeni çıkan her ürün biraz daha kişisel hale geliyor, ulaşmak çok daha kolay oluyor.
Çok geriye gitmeye bile gerek yok. 80’li yılları ve o dönemin ürünlerini düşünün. Otomobillerini mesela. O dönemlerde bir araç almak için galeriye gittiğinizde modellerin sayısı son derece sınırlı, renk seçenekleri ise daha da sınırlıydı. Hele bir de “bu aracın opsiyon listesinde neler var?” diye sormaya kalksanız muhtemelen sizi galeriden kovarlar, “işine gelirse!” derlerdi.
Oysa ki şimdi durum tam tersi. Tüketici olduğumuzda biz “işime gelirse” diyor, aynı ürünü farklı kanallardan araştırıyor, işimizde geleni, işimize geldiği yerden alıyoruz.
Çünkü artık bir ürüne, bize farklı duygular hissettirdiği ve kendimize göre özel olduğu sürece ilgi gösteriyoruz.
Bunun en güzel örneklerinden biri akıllı telefon sektörü. İlk akıllı telefonlar çıktığında bir devrim gibi görülmüştü. Yıllar içinde gelişecek yönleri vardı ve geliştikçe her çıkan model için kuyruklar oluşmaya başladı. Hiç dikkat ettiniz mi, artık kuyrukların boyları iyice kısaldı. Çünkü artık kullanıcılar, ufak değişiklikler için ciddi paralar vermekten kaçınıyorlar.
Bu ürünlere harcayacakları paralarını başka türlü ve onları heyecanlandıracak şeyler için harcamayı seçiyorlar. İşte biz buna “deneyim” diyoruz.
Çocukları düşünün. Ne kadar pahalı oyuncaklar alırsanız alın, onlar için önemli olan o oyuncakların ne kadar pahalı olduğu değil, onlara ne kadar ilginç geldiğidir. İşte bu yüzden, sırf yeni deneyimler yaşamak için onlar bile ebeveynleri tarafından oynamaları yasaklanan tencerelere, tavalara, fırınlara, musluklara ve benzer enteresan ev aletlerine yönelirler.
Gümbür gümbür bir nesil geliyor. Özellikle gençlerle ilgili yapılan araştırmalarda görülüyor ki, yeni nesil temsilcileri mülk veya araç sahibi olmak yerine, kazandıkları paralarını yeni dünyalar keşfetmek, deneyimler yaşamak için harcamayı seçiyorlar.
Eğer sosyal medya uygulamaları bundan 35 yıl önce keşfedilmiş olsaydı, muhtemelen yeni alınan arabaların önünde çekilen fotoğrafların sayısı, çıkılan tatillerde veya arkadaşlarla geçirilen keyifli vakitlerde çekilenlerden fazla olurdu.
Dünya değişiyor. Hem de kendi ekseninin etrafında dönme hızından çok daha hızlı bir şekilde değişiyor. Belki de artık ürünlerin teknik özelliklerini ön plana çıkarmaktan çok, o ürünlerin tüketicilere nasıl bir deneyim yaşatacağını ön plana çıkarma vaktidir.
Kara orman meyveli pastayı her pastane yapıyor. Önemli olan, o pastayı satarken misafirlerinize “şehirdeki en özel” kara orman meyveli pastayı hazırladığınızı göstermeniz ve kendilerini özel hissetmelerini sağlamanız.
Kim bilir belki de o güzel pastayı daha da özel hale getirmek için bir opsiyon listesi hazırlarsınız…